İlk çözüm sürecinde yer alan Baluken: Yol haritası ve takvimin halka sunulması faydalı olacak

“`html

Abdullah Öcalan’dan Tarihi Çağrı: PKK Kendini Feshetmeli

İlk çözüm sürecinin ve Dolmabahçe Mutabakatı’nın önemli figürlerinden biri olan İdris Baluken, “Sürecin ilerlemesi adına, net bir siyasi ve bilimsel yol haritası, eylem planı ve zaman çizelgesi hazırlanarak kamuoyuna sunulması yararlı olacaktır.” şeklinde bir değerlendirme yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin “terör eylemlerini durdurarak PKK’yı lağvetme” talebine yanıt veren PKK lideri Abdullah Öcalan, uzun süredir beklenen açıklamasını yaparak, PKK’nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silah bırakması gerektiğini vurguladı. Öcalan, çağrısında, “Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrıyı, Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu irade ve diğer siyasi partilerin pozitif yaklaşımı ile oluşan bu ortamda, silah bırakma çağrısını yapmayı tarihsel bir sorumluluk olarak kabul ediyorum.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Devlet ve toplumla entegrasyon amacıyla kongrenizi toplayarak gerekli kararları alınız.” sözü de dikkat çekti.

Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ek olarak, “Bu perspektifi sunarken, kesinlikle silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshetmesi, demokratik siyaset ve hukuki çerçevenin tanınmasını zorunlu kılar.” notu da dikkatle okundu.

Öcalan’ın çağrısının ardından, PKK Yürütme Komitesi, liderlerinin bu talebine katıldıklarını ve ihtiyaç duyulan adımları atacaklarını açıkladı. Komite, ayrıca Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını da talep ediyor.

PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart’tan itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiklerini ve saldırı olmadığı sürece hiçbir silahlı gücün harekete geçmeyeceğini belirtti.

Eski HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, 2013-2015 yılları arasında İmralı Heyeti’nde aktif olarak görev aldı. Ferhat Yaşar‘ın Duvar’da yer alan haberine göre; Baluken, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını ve PKK’nın ateşkes ilanını değerlendirdi.

-İlk çözüm sürecinde İmralı Heyeti’nde yer alıyordunuz. Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu durumu tıbbi bir terimle açıklamak gerekirse, 27 Şubat tarihli çağrı, barışın son nefesini vermek üzereyken bir an evvel tedavi edilmesi yönündeki girişimdir. Şu an hasta kurtuldu, ancak kritik aşama hâlâ devam etmekte ve asıl mücadele şimdi başlıyor. Yeterli bir yoğun bakım uygulaması, bilimsel ve disiplinli bir yaklaşım gerektirir. Aksi halde, en küçük bir gevşeme, büyük çabalarla yaşatılan barışın kaybına neden olabilir. Daha önce barışı sahipsiz bırakanların, adeta bu komplikasyona sebep olup müdahale beklenen durumu sorgulaması ne etik ne de insani bir tavırdır. Öcalan’ın bu hamlesi, savaşın karanlığında bir umut ışığı olarak parlayarak barışın kapısını yeniden aralamıştır.

-PKK bir gün sonra ateşkes ilan etti. Gelecekte nasıl bir yol haritası bekliyoruz?

Taraflar adına yorum yapmak zor olabilir, fakat sürecin ilerleyebilmesi için net bir siyasi ve bilimsel yol haritası, eylem planı ve takvim oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Silahların bırakılması ile hukuki ve siyasi zeminlerin hazırlanması, birbirinden bağımsız olarak değil, aksine birbiriyle iç içe geçmiş süreçler olarak ele alınmalıdır.

“Baskıcı uygulamalara son verilmeli”

-Öcalan’ın çağrısı sonrası Kürt toplumu arasında ‘tek taraflı adım’ endişesi ortaya çıktı. Siz bu endişeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Kayyım atamaları ve operasyonlar duracak mı?

Öcalan’ı tanıyan ve onun siyasi düşünce tarihine hâkim olanların bu durumdan kafalarının karıştığına inanmıyorum. Tanımayanların ise ön yargılarıyla yaklaşmaları her zaman yaşanan bir durumdur. Bu anlayış, genellikle karalama veya itibarsızlaştırma çabası içerisindedir. Oysa ki, Öcalan uzun bir süredir barış anlayışını benimsemek için zorlu bir yola çıkmış ve bu yolda kararlılıkla ilerlemek için çaba göstermiştir.

Bunu anlamayanların durumu sorgulanmalıdır; Öcalan’ın yolculuğu sabit bir noktada kalmıştır ve bu sürecin başarılı olması için, kayyımların kaldırılması ve baskıcı uygulamaların sona ermesi şarttır. Barış, tüm siyasi ve demokratik adımlarla mümkün olacaktır. Devletin yapacakları kadar, siyasal ve toplumsal muhalefetin de bu süreçteki rolü önemli bir konumdadır.

“Hızlı hareket edilirse süreç, dışsal tehlikelerden korunur”

-28 Şubat 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatı’nda yer aldınız. Önümüzde farklı veya güncellenmiş bir mutabakat metnini bekliyor musunuz?

27 Şubat açıklaması, bence 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı’nın güncellenmiş halidir. Dolayısıyla, yeni bir metin yerine, mevcut metindeki unsurlar üzerinden hareket etme ve ilerleme gerekmektedir. Yeni süreci geçmişteki deneyimlerle değerlendirmek daha mantıklıdır. Bu noktada, zamanın avantajından söz edebiliriz. Ancak, yüzyılı aşkın bir süre biriken Kürt meselesinin birkaç ay içerisinde çözülmesini beklemek gerçekçi değildir. Nihai sonuçtan ziyade, müzakerelerin başlatılması daha önemli olacaktır. Ayrıca, Ortadoğu ve dünya genelindeki hızlı gelişmeler göz önünde bulundurularak süreç, çabuk bir şekilde ilerlerse dışsal tehlikelerden korunmuş olacaktır.

-İlk çözüm süreci iki yıl sürdü, fakat zamanla tekrar çatışma dönemine dönüş yaptı. Şu anki sürecin hızlandıran unsurları nelerdir?

Buradaki ilkeler daha çok olması gerekenlerle ilgili. Metnin içeriği de bu ihtiyaçları anlatıyor. Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması, hukuki ve yasal tahribatların telafi edilmesine yönelik adımlar atılması iyi bir başlangıç noktası olabilir. Cezaevindeki Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması, kayyumların kaldırılması ve Öcalan’ın sağlıklı çalışma koşullarına kavuşturulması gibi adımlara ihtiyaç vardır. Hükümetin mevcut yasalar çerçevesinde hareket etmesi bile bu anlamda ilerleme kaydetmek için yeterlidir. Gelecek için ise, düşünce ve örgütlenme özgürlüklerinin sağlanması, toplumdaki tüm kimliklerin haklarının güvence altına alınması amacıyla yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu açıktır.

 

“`

Related Posts

Bavulun içinde hapishaneden kaçtı

Ülkede hapishanelerden sorumlu yetkili kurum, bir hapishanede bulunan mahkumun, tahliye olan arkadaşının bavuluna girerek hapishaneden firar etmesine ilişkin soruşturma başlattığını duyurdu. Fransa’nın Lyon kentinde bulunan Corbas hapishanesinde …

Tekne keyfi kâbusa döndü

Rovinj açıklarında, Katarina Adası ile Mont arasında seyreden yaklaşık 4 metre uzunluğundaki bir tekne su almaya başladı. İçinde altı Alman turistin bulunduğu tekne, bir Rovinj kampına dönerken aniden batma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Olaya …

İzmir Valisi orman yangınlarında elektrik dağıtım şirketlerini adres gösterdi, Cumhurbaşkanlığı ‘asılsız iddia’ dedi

İzmir Valisi Süleyman Elban, kentte geçen hafta meydana gelen yangınların tamamının elektrik hatlarından kaynaklı olarak başladığını açıklamıştı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise açıklamanın adresini “sosyal medya ve bazı mecralar” olarak değiştirdi, “kamuoyunu yanıltmaya yönelik asılsız iddialar dezenformasyon” dedi.

Mide bulandıran görüntüler: Sakatatçılara satılmak üzere istiflenmiş çürümüş büyükbaş hayvan kafaları bulundu

BAĞ-KUR Sanayi Sitesi’ndeki boş bir tamirhaneden kötü koku geldiği yönündeki şikayet üzerine Gemlik Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ile polis ekipleri denetim için söz konusu adrese gitti. Kapısı çilingirle açılan tamirhanede, paletler arasına …

Apple’ın Operasyon Direktörü Jeff Williams, 27 yılın ardından emekli oluyor

William’ın uzun süredir Tim Cook’un yerine şirketin bir sonraki CEO’su olmak için önde gelen adaylardan biri olarak görüldüğü kaydedildi

Bakan duyurdu: Turizmin başkenti Antalya’dan Ankara’ya çekildi

Türk Devletleri Teşkilatı Turizm Bakanları Toplantısı’nda alınan ortak kararla Ankara 2026 yılının “Türk Dünyası Turizm Başkenti” ilan edildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, haberi sosyal medya hesabından duyurdu.